Üsküdar Escort Zehra

Üsküdar escort taş sokaklarında geceleri bir hayalet gibi süzülen genç bir kadın vardı. Adı Zehra idi. Daha 24 yaşındaydı ama gözleri yaşından çok daha fazlasını anlatıyordu. Çocuk yaşta terk edilmiş umutların, kırılmış hayallerin ve hayatta kalma çabasının izleri vardı bakışlarında. Gündüzleri küçük bir bodrum katında zaman öldürür, geceleri Üsküdar sokaklarında dolaşırdı; görünmeyen, duyulmayan ama orada olan bir kadın gibi…

Zehra’nın hayatı, Doğu Anadolu’daki küçük bir köyde başladı. Annesi onu 13 yaşındayken babasının baskısıyla bir akrabaya “emanet” etti. Oysa o emanetlik değil, satılıktı. Önce çalıştırıldı, sonra istismar edildi. Kaçtı. İstanbul’a geldiğinde cebinde sadece 50 lira, boynunda ise çocukluğundan kalma küçük bir nazar boncuğu vardı.

Haydarpaşa’ya ilk adımını attığında hayalleri büyüktü. Temiz bir iş bulmak, bir oda kiralamak, belki açık liseye yazılıp hayatını düzene sokmak istiyordu. Ama büyük şehir acımasızdı. Tanımadığı insanların arasında seks kayboldu. Kimseden yardım göremedi. Sonunda bir gece, sokakta tanıştığı bir kadının yönlendirmesiyle kendini hayat kadını olarak buldu. İlk başta her şey iğrenç ve korkutucuydu ama sonra alışmak zorunda kaldı. Çünkü başka seçeneği yoktu.

En çok Salacak sahilini severdi. Geceleri, işten sonra deniz kenarına gelip Kız Kulesi’ne uzun uzun bakardı. O kule, onun için hem özgürlüğü hem milf de tutsaklığı simgeliyordu. Kimi zaman “keşke başka bir hayatta doğsaydım” der, kimi zaman da kendi kendine “bu hayatı değiştireceğim” diye fısıldardı.

Bir gün sahilde yaşlı bir kadınla tanıştı. Kadın, bir kadın sığınma evinde gönüllü çalışıyordu. Zehra’ya kartını verdi, “gel, dinleyelim seni” dedi. O kart bir ay boyunca çantasının içinde kaldı. Ta ki bir gece, yağmur altında üşürken aynada kendine bakıp, “Artık yeter” diyene kadar.

Kadın dayanışma evine gitti. Orada yargılanmadan dinlendi, yardım gördü, ilk defa “sen değerlisin” sözünü işitti. Belediyenin düzenlediği pastacılık kursuna yazıldı, altı ay sonra küçük bir kafede işe başladı. Artık kendi parasını kazanıyor, geceleri sokakta değil yatağında uyuyordu.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir