
Zeynep, 23 yaşında genç bir kadındı. Kartal escort arka sokaklarında, denize uzaktan bakan dar bir apartmanın bodrum katında yaşıyordu. Yaşamak mıydı yaptığı, yoksa sadece hayatta kalmak mı? Bunu çoğu zaman seks kendi bile bilmiyordu. İstanbul’a dört yıl önce, Anadolu’nun küçük bir kasabasından kaçıp gelmişti. Elinde ne para vardı ne de bir tanıdık. Tek sığınağı, “şans belki güler” düşüncesiydi.
Şans ise ona hiçbir zaman gülmedi. Sokakta geçirdiği ilk gece, soğukta titrerken tanıştığı bir kadın onu koruyacağını söyledi. Zeynep, çaresizliğin içinde milf uzatılan her ele tutunmaya çalıştı. O kadın, aslında Zeynep’in içine gireceği karanlık dünyanın kapılarını aralıyordu. Birkaç ay içinde, bedenini satarak hayatta kalmayı öğrenmişti. Bu hayatın içinde ne onur kalıyordu ne de umut. Ama Zeynep’in başka seçeneği yoktu.
Geceleri Kartal escort tenha sokaklarında müşteri bekliyor, sabahları uykusuz ve yorgun odasına dönüyordu. Bir gün, sahilde yürürken bir bankta oturan yaşlı bir kadının el işiyle uğraştığını gördü. Kadının gülümsemesi, Zeynep’in unutmaya yüz tuttuğu bir sıcaklığı hatırlattı ona. Selam verdi, konuşmaya başladılar.
O kadın, Zeynep’in hikâyesini gözlerinin içine bakarak dinledi. Yargılamadı. Yardım edemeyeceğini söyledi ama onu “Kadınlar İçin Dayanışma Merkezi”ne yönlendirdi. Zeynep, başta gitmek istemedi. Ama birkaç gün sonra, sessiz bir sabah merkezde buldu kendini. İçini döktü, ağladı. İlk kez birisi ona “senin suçun değil” dedi.
Zeynep, orada açılan dikiş kursuna yazıldı. Ellerini ilk kez başkalarının emriyle değil, kendi isteğiyle kullanıyordu. Aylar geçti. Küçük işlerde çalışmaya başladı. Bedenini değil, emeğini satmaya başladı. Geceleri uykusuz değil huzurlu geçiyordu artık. Kartal escort hâlâ yaşıyordu ama artık başka bir pencereden bakıyordu hayata.
Bir yanıt yazın