Selin, 24 yaşındaydı. Pendik escort eski mahallelerinden birinde, dar sokakların arasında bulunan küçük bir dairede yaşıyordu. Annesi yıllar önce hastalanmış, babası ise uzaklarda başka bir hayat sürmeye başlamıştı. Selin, tek başına hem evin geçimini sağlıyor hem de annesine bakıyordu. Hayat onun için her gün yeni bir sınavdı.
Lise mezuniyetinin ardından üniversite hayallerini ertelemek zorunda kalmıştı. Sabahları bir markette kasiyerlik yapıyor, akşamları ise küçük bir kafede garsonluk yaparak ailesinin borçlarını kapatmaya çalışıyordu. Sert Ama kazandığı para yetmiyordu. Kiralar, faturalar ve annesinin ilaçları her ay artıyordu. Selin’in içinde gitgide büyüyen bir umutsuzluk vardı.
Bir gün, eski bir arkadaşı ona daha kolay para kazanabileceği bir yol önerdi. Selin önce reddetti, ama zor günler zor kararlar gerektiriyordu. Gün geçtikçe evin içindeki sessizlik onu boğuyor, annesinin yorgun yüzü her şeyi daha da ağırlaştırıyordu. Başka çaresi kalmadığını düşündü.
Gece hayatına adım attığında, Pendik’in karanlık sokaklarında yürürken kendini kaybolmuş hissetti. Kendi adını bile unutmuş gibiydi. İnsanların gözlerinde gördüğü yargı, Selin’i daha da içine kapatıyordu. Ama zorunda olduğu için devam etti. Her gün, her gece bu döngü içinde yaşamak ona daha da ağır geliyordu.
Bir sabah Pendik Sahili’ne indi. Deniz rüzgârı yüzünü okşadı. Orada, belediyenin açtığı bir kadın dayanışma merkezi olduğunu öğrendi. İçinde bir şeyler kırılmıştı ama orada yeniden toparlanabileceğini hissetti. Cesaretini toplayarak merkeze gitti.
Orada, benzer hikayeler yaşayan kadınlarla tanıştı. Yazarlık atölyesine katıldı ve kelimelerle kendini ifade etmeye başladı. İlk kez yaşadıklarını anlatırken hafiflediğini fark etti. Yazmak, onun için bir kurtuluş yolu olmuştu.
Zamanla gece hayatını bıraktı. Merkezde gönüllü olarak çalışmaya başladı ve küçük bir kafede garsonluk işine geri döndü. Artık Pendik escort onun için sadece zor zamanların geçtiği bir yer değil, umutların da yeşerdiği bir mekan olmuştu.
Bir yanıt yazın