Bacak Omuz Seven Maltepe Escort Aysun

Aysun’un sabahları Maltepe sahilinde yürümek gibi bir alışkanlığı vardı. Bu yürüyüşler onun için yalnızca fiziksel bir egzersiz değil, hayatla yeniden bacak omuz barışmanın bir yoluydu. Denizin kokusu, martıların çığlıkları ve hafif esen rüzgar, içindeki karmaşayı biraz olsun dindiriyordu. Her adımda geride bırakmak istediği geçmişten bir parçayı daha silmeye çalışıyordu.

Otuz yedi yaşındaydı. Genç yaşta ailesinden kopmuş, İstanbul’un kalabalığına karışmıştı. Ne yazık ki bu büyük şehir, ona ne sıcak bir yuva ne de güvenli bir liman olmuştu. İlk başlarda temizlik işlerinde çalıştı, bazen seks bir dükkanda, bazen bir evde… Hayatta kalmak için elinden geleni yaptı ama çoğu zaman tek başına ve savunmasızdı. Zamanla hem bedeni hem ruhu yıpranmıştı.

Bir gün tesadüfen Maltepe escort yolu düştü. O zamanlar geçici bir sığınak gibi görse de zamanla bu semt, onun için yeni bir başlangıcın kapısını araladı. Deniz kenarında küçük bir apartmanın çatı katına taşındı. Ev eskiydi ama camdan içeri giren güneş ve deniz manzarası ona huzur veriyordu. Bu defa tutunmak istiyordu. Bir yere, bir hayale, belki de yeniden kendine…

Mahalledeki kadın dayanışma merkezine gitmeye başladı. Önce çekingen, sonra hevesliydi. Dikiş kursuna yazıldı. Hayatında ilk kez kendi yaptığı bir şeyi seks giydiğinde aynaya gururla bakabildi. Bu duygu ona iyi geldi. Ardından belediyenin sahil pazarında küçük bir masa açtı. Diktiği bez çantalar, önlükler, yastık kılıfları yavaş yavaş ilgi görmeye başladı.

İnsanların ona “elinize sağlık”, “çok güzel olmuş” demesi bir zamanlar unuttuğu değerli hisleri hatırlattı. Aysun, yıllarca susmuş, kabullenmiş, hayatta kalmıştı. Ama artık üretmenin, görünmenin ve sevilmenin ne demek olduğunu yeniden keşfetmişti.

Bir akşamüstü sahilde otururken defterine şu cümleyi yazdı:
“Kırılmış olabilirim ama dağılmadım. Kendimi yeniden kurmayı öğrendim.”

Maltepe, Aysun için artık yalnızca bir yer değil, bir kimlikti. Sessiz mücadelesini sürdüğü, yeniden inşa ettiği hayatının merkezinde duruyordu. Ve o artık sadece hayatta kalmıyordu — yaşıyordu.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir