Dar Amcıklı Tuzla Escort Meryem

Tuzla escort soğuk sokaklarında gece sessizliği hâkimdi. Denizin tuzlu kokusu, martı seslerine karışırken kaldırım kenarında oturan genç bir kadın dalgın dalgın sigarasını içiyordu. Adı Meryem’di. Henüz 25 yaşındaydı ama yüzündeki çizgiler, hayatın ona yaşından fazla yük bindirdiğinin kanıtıydı.

Meryem, Erzurum’un küçük bir köyünde doğmuştu. Annesi hastaydı, babası ise hiçbir zaman bir baba gibi olmamıştı. 16 yaşındayken İstanbul’a kaçmış, hayaller kurmuştu. Bir terzi yanında işe başlamış, umutla yeni bir hayat kurmak istemişti. Ama bu şehir büyük umutları küçük hayal kırıklıklarına dönüştürmekte usta bir yerdi.

İlk yıllar iyi geçmişti. Bir pansiyon odasında yalnız yaşasa da özgür hissediyordu. Fakat iş yeri dar amcıklı kapanınca hayatı da altüst oldu. Çalışacak yer bulamayınca tanıdığı birkaç “arkadaş” onu Tuzla’ya sürükledi. Önce istemese de çaresizlik, Meryem’i istemediği bir yola itti. Hayat kadını olmuştu. Her gece farklı yüzlere gülümsemek, kendini parça parça tüketmek zorundaydı.

Genç Esc

Meryem’in tek huzur bulduğu yer, Tuzla sahilindeki eski bir park bankıydı. Sabah saatlerinde, ortalık sessizleşince oraya gider, ayaklarını uzatır, gözlerini denize dikerdi. Hayal kurmaktan hiç vazgeçmemişti. Bir gün biriktirdiği parayla küçük bir kafe açmayı düşlerdi. İçinde kitaplar, sıcak çay ve şarkılar olan bir yer…

Bir gün bankta otururken yanına 8-9 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Cebinden küçük bir çikolata çıkarıp uzattı: “Ağlıyor gibisin, bu seni mutlu eder mi?” dedi. Meryem o an kendine geldi. Gözleri doldu. Küçük kız gitmişti cimcif ama o koca şehirde ilk defa “görülmüş” gibiydi. Sadece bir müşteri, bir sokak gölgesi değil, bir insan olduğunu hissetmişti.

O günden sonra değişmeye karar verdi. Geceleri çalışmayı yavaş yavaş bıraktı. Bir fırında temizlik işi buldu. Az kazandı ama helal kazandı. Parfüm kokuları yerini deterjan kokusuna bıraksa da vicdanı ilk kez bu kadar hafifti.

Meryem hâlâ Tuzla escort yaşıyordu. Hâlâ zor günleri oluyordu. Ama artık sabahları bir nedeni vardı uyanmak için: İçinde filizlenen yeni bir hayat… Ve artık biliyordu; en zorlu yokuşlar bile, çıkıldığında arkada bırakılırdı.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir