
Pendik escort üstüne akşam çökmüştü. Denizden gelen rüzgâr, sokak aralarına tuzlu bir serinlik taşıyordu. Yağmur damlaları kaldırım taşlarına vuruyor, sokak lambalarının altında parlıyordu.
Elif, ince montuna sarıldı, başını eğerek yürümeye devam etti. Rüzgâr, saçlarını savuruyordu ama o aldırmıyordu artık. Geceler onun için sıradan, soğuk ve sessizdi.
Henüz yirmi yaşındaydı. Ama yaşadıkları, onu çoktan yıpratmıştı.
Pendik vip escort kenar mahallelerinden birinde, eski bir apartmanın bodrum katında büyümüştü. Babası küçük yaşta evi terk etmişti. Annesi ise yıllarca temizlik işlerinde çalışarak onu okutmaya çalışmıştı.
Ama hayat kimseye adil davranmazdı.
Bir gün annesi hastalanınca, Elif’in omuzlarına dünyanın bütün yükü binmişti.
Okulu bırakmak zorunda kaldı. Gündüzleri kafede çalıştı, akşamları komşuların çocuklarına baktı. Ama kira, ilaç ve yiyecek derken para asla yetmedi.
Bir gece, sahilde otururken yanına oturan bir kadın, sessizce “Bazı yollar karanlıktır kızım,” dedi. “Ama bazen o karanlıkta yürümek zorunda kalırsın.”
Elif o sözü hiç unutmadı.
Direndi, ama sonunda mecbur kaldı.
Pendik escort geceleri artık onun eviydi.
Sokak lambalarının altında yabancı adımlar, yabancı bakışlar arasında kayboldu.
İnsanlar onu gördü, ama tanımadı. Yargıladılar, ama anlamadılar.
Her sabah eve dönerken aynaya baktığında, tanımadığı bir yüzle karşılaşırdı.
“Bu ben değilim,” derdi fısıltıyla.
Bir sabah, güneş yeni seksi doğarken sahile indi. Deniz griydi, martılar sessizdi. Kıyıda yaşlı bir balıkçı ağlarını topluyordu. Elif’e dönüp gülümsedi.
“Deniz bazen kirli görünür,” dedi. “Ama içinde hep bir yaşam vardır.”
O söz, Elif’in kalbine dokundu.
Bir yanıt yazın