
Melike, 28 yaşındaydı. Pendik escort sahile yakın mahallelerinden birinde, bir apartmanın bodrum katında yaşıyordu. Dışarıdan bakıldığında sıradan, sessiz bir kadın gibi görünse de, içinde yılların yükünü taşıyan oral güçlü bir ruha sahipti. Sabahları güne deniz kenarında başlar, martı seslerinin eşlik ettiği yürüyüşleriyle zihnini toparlardı. Çünkü gün içinde baş etmek zorunda kaldığı hayat, hâlâ kolay değildi.
Aslen Adana’nın bir köyünde doğmuştu. Çocukken çalışkan bir öğrenciydi ama ailesi, onun okumasına fazla uzun süre izin vermedi. Henüz 17’sindeyken, tanımadığı bir adamla evlendirilmişti. Evli esc boyunca görmezden gelinen, susturulan, değersiz hissettirilen biri olmuştu. İçindeki isyanı hep bastırmıştı, ama tamamen de susturamamıştı.
Bir gece, eşinden gizli biriktirdiği parayla İstanbul’a kaçtı. Koca şehirde ilk indiği yer, bir otobüsün son durağı olan Pendik oldu. O andan sonra hayatı tamamen değişti. Günlerce sokaklarda yattı, park köşelerinde uyudu. Umutsuzluğun kıyısına geldiği bir anda, Pendik escort Belediyesi’nin Kadın Destek Merkezi’nden haberdar oldu. Gidip yardım istediğinde, ilk kez birilerinin onu gerçekten dinlediğini hissetti.
Merkezde barınma imkânı buldu, ardından psikolojik destek aldı. Açılan kuaförlük kursuna katıldı ve içindeki beceriyi keşfetti. Aylar içinde çırak olarak işe başladığı kuaförde, kısa sürede güven kazandı. Şimdi küçük bir kuaför kondom salonunda tam zamanlı çalışıyor, kendi parasını kazanıyor ve geleceği için hayaller kuruyordu.
Her sabah işe gitmeden önce deniz kenarında birkaç dakika oturur, içinden şöyle derdi:
“Beni yıkan şeyler, beni yeniden inşa etti. Bu kez temelleri ben attım.”
Pendik escort artık onun sadece sığındığı bir liman değil, yeniden doğduğu yerdi. Melike, geçmişin zincirlerinden kurtulmuş, kendi hayatının kaptanı olmuştu.